Deductions about the past Time Geçmiş ile İlgili Mantıksal Tahmin Yapma
Geçmiş Hakkında Olaya Göre Tahmin Yapma
1 – İngilizce Özel ders ( Bireysel – İngilizce Özel ders )
2 – İngilizce Özel ders – 4 kişilik gruplarla yapılan İngilizce Özel ders )
1 – MUST + HAVE + VERB 3 ( Past participle ) : Geçmişteki bir olay hakkında mantıksal bir sonuç ifade etmek için MUST + HAVE + VERB 3 ( Past participle ) yapısı kullanılır. Bir olayın geçmişte kesinlikle olduğuna inandığımız zaman MUST + HAVE + VERB 3 ( Past participle ) yapısı kullanılır.<
Örnek : The street is vet. It must have rained last night : Sokak ıslak. Dün gece yağmur yağmış olmalı.
2 – CAN’T / COULDN’T + HAVE + VERB 3 ( past participle ) Başka bir şey nedeni ile bir şeyin olmadığına inandığımızda CAN’T / COULDN’T + HAVE + VERB 3 ( past participle ) yapısı kullanılır. Bu yapı olumsuz cümlelerde kullanılır. couldn’t + have + verb 3 yerine can’t + have + verb 3 yapısı kullanılabilir. Örnek : Jim can’t have visited Sue last night. She was with me at the cinema : Jim dün gece Sue yü ziyaret etmiş olamaz. O dün gece benimle birlikte cinemadaydı.
Exercises ( Alıştırmalar )
1 – I am sure my sister missed the school bus : Kız kardeşimin okul otobüsünü kaçırdığına eminim. She must have missed the school bus : Kız kardeşim okul otobüsünü kaçırmış olmalı. 2 – It’s impossible that he broke the window : Onun pencereyi kırması imkansız. He can’t have broken the window : Camı o kırmış olamaz. 3 – It’s impossible that they saw us in the cinema : Onların bizi sinema da görmeleri imkansız. They can’t have seen us in the cinema. : Onlar bizi sinemada görmüş olamazlar. 4 – I’m sure she did her homework at home : Evde onun ödevini yaptığına eminim. She must have done her homework at home : O ödevini evde yapmış olmalı. 5 – It’s impossible that the small child carried the cases : Küçük çocuğun valizleri ( çantaları ) taşıması imkansız. The small child can’t have carried the cases : Küçük çocuk valizleri ( çantaları ) taşımış olamaz. 6 – I’m sure he heard the news : Onun haberi aldığına eminim. She must have heard the news : O haberi almış ( duymuş ) olmalı. 7 – It’s impossible that the man told the truth : Adamın doğruyu anlatması imkansız. The man can’t have told the truth : Adam doğruyu anlatmış ( söylemiş ) olamaz. 8 – I’m sure he was out last night : Onun dün gece dışarıda olduğuna eminim. He must have been out last night : O dün gece dışarıda olmalı. Cümleleri MUST + HAVE + VERB 3 ( Past participle ) yada CAN’T / COULDN’T + HAVE + VERB 3 ( past participle ) yapısını kullanarak tamamlayın.
1 – Jim learnt French in one year. He must have studied hard,and he must have practised it a lot : Jim bir yıl içinde Fransızca öğrendi. Sıkı çalışmış ve çok pratik yapmış olmalı. 2 – A: I saw a dog under my bed last night : Dün gece yatağımın altında bir köpek gördüm. B: You can’t have seen a dog.We haven’t got a dog : Köpek görmüş olamazsın.Bizim köpeğimiz yok You must have dreamed it in your sleep : Uykunda rüya görmüş olmalısın. 3 – A: I have never met your son : Oğlunla hiç tanışmadım. B: You must have met him.He’s a student in your school : Onunla tanışmış olmalısın.O senin okulunda öğrenci. 4 – My brother must have missed the 8.30 train because he left the house at 8.35 : Erkek kardeşim 8.30 trenini kaçırmış olmalı.Çünkü evden saat 8.35 de çıktı. 5 – Mary can’ have borrowed a book from the library because the library is not open on Sundays : Mary Pazar günleri kütüphane açık olmadığı için ,kütüphaneden kitap almış olamaz. 6 – Jim can’t have translated the letter into German because he doesn’t know German : Jim almanca bilmediği için mektubu almancaya çevirmiş olamaz. 7 – The cat can’t have drunk milk because it was in the fridge : Süt buz dolabında olduğu için sütü kedi içmiş olamaz. 8 – Peter looks sad. He must have failed the exam : peter çok üzgün görünüyor.Sınavı başaramamış olmalı